6 Ağustos 2007 Pazartesi

FalcıBüyücü kulübü...

Roberto Carlos'u alırken uğur yaptık

Fenerbahçe Başkan Vekili Nihat Özdemir Fener'i anlattı: "FB'li yöneticilerin uğur için yaptıkları meşhurdur. Aziz Yıldırım dürüst ve sözünün arkasında biridir. Ali Şen'den çok şey öğrendim…"

 

 

Mesela ne?

Bakla Falı,

Kahve Falı,

Kurşun Dökme

J

 

 

YAKINDA SARI KIRMIZI'da giyerler....

2007 yılında Yeni dizayn adı altında Turkuaz renkli formayı giyecek olan ezikler…

YENİ (!) formanız 2003 yılında giyiliyordu J

 

 

30 Temmuz 2007 Pazartesi

Nevriye BUDAK....

Nevriye & Nuri ALÇO Yakınlaşması


Nevriye Namık EKİN Yakınlaşması


Nevriye Ankaralı Namık Yakınlaşması


Nevriye Haydar DÜMEN


Nevriye Medyum MEMİŞ


Nevriye


Nevriye

26 Temmuz 2007 Perşembe

Başınız Sağolsun....













Beşiktaş tribünlerinin renkli simalarından ''Optik'' lakaplı Mehmet Işıklar'ın cenazesi, İstanbul'da toprağa verildi.
Fatih Camii'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazına çok sayıda Beşiktaşlı taraftarın yanısıra, ezeli rakipler Fenerbahçe ve Galatasaray'dan da katılımların olduğu gözlendi.
Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu üyeleri Şeref Yalçın ve Behçet Ümitlen, eski futbolcular Rıza Çalımbay ve Metin Tekin ile eski yönetici Murat Aksu da cenaze namazında hazır bulundu.
Özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe taraftar grubu liderlerinin de cenaze namazında yer almaları dikkati çekerken, Beşiktaş Kulübü'nün eski başkanlarından Serdar Bilgili de çelenk gönderdi.
Kılınan cenaze namazının ardından Mehmet Işıklar'ın naaşı, Kozlu Mezarlığı'na defnedilmek üzere cenaze arabasına konulurken taraftarlar, trafiği kapatarak oluşturdukları kordonla tezahüratlar yapıp, cenaze aracını uzun süre izledi.

Son 20 yılın en iyileri

Milan:
      Gullit, Van Basten, Rijkaard
     
     Real Madrid:
      Zidane, Raul, Ronaldo, Figo.
     
     M.United:
      Van Nistelrooy, Rooney, Akcil, C.Ronaldo.
     
     Arsenal:
      Bergkamp, Pires, Thierry Henry.
     
     Liverpool:
      Michael Owen, Mcmanaman, Robbie Fowler.

 

 

Senin yerinde olmak isteyen yuzlerce insan var!





Make every IM count. Download Windows Live Messenger and join the i'm Initiative now. It's free.   Make it count!

40 HADİS

 1

اَلدِّينُ النَّصِيحَةُ  قُلْنَا: لِمَنْ )يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟( قَالَ: لِلَّهِ وَلِكِتَابِهِ وَلِرَسُولِهِ وَلأئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ         

(Allah Rasûlü) "Din nasihattır/samimiyettir" buyurdu. "Kime Yâ Rasûlallah?" diye sorduk. O da; "Allah'a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara" diye cevap verdi.

Müslim, İmân, 95.

 2

اَلإِسْلاَمُ حُسْنُ الْخُلُقِ

İslâm, güzel ahlâktır. 

Kenzü'l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225.

 3

مَنْ لاَ يَرْحَمِ النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللَّهُ

İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.

Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.

 4

يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.

Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

 5

إنَّ مِمَّا أدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّةِ:

إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ

İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: "Utanmadıktan sonra dilediğini yap!" sözüdür.

Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6.

 6

اَلدَّالُّ عَلىَ الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ

Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.

Tirmizî, İlm, 14.

 7

لاَ يُلْدَغُ  اْلمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَيْنِ

Mümin, bir  delikten iki defa sokulmaz.(Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez)

Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.

 8

اِتَّقِ اللَّهَ حَـيْثُمَا كُنْتَ وَأتْبِـعِ السَّـيِّـئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا

وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ

Nerede olursan ol Allah'a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.

Tirmizî, Birr, 55.

 9

إنَّ اللَّهَ تَعَالى يُحِبُّ إذَا عَمِلَ أحَدُكُمْ عَمَلاً أنْ يُتْقِنَهُ

Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi  sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.

Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsat, 1/275; Beyhakî, fiu'abü'l-Îmân, 4/334.

 10

اَلإِيمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ شُعْبَةً أفْضَلُهَا قَوْلُ لاَ إِلهَ إِلاَّاللَّهُ وَأدْنَاهَا إِمَاطَةُ اْلأذَى عَنِ الطَّرِيقِ وَالْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ اْلإِيـمَانِ

İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü "Lâ ilâhe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur)" sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.

Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58.

 11

مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أضْعَفُ اْلإِيـمَانِ

Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.

 Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.

 12

عَيْنَانِ لاَ تَمَسُّهُمَا النَّارُ: عَيْنٌ بَـكَتْ مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَعَيْنٌ

بَاتَتْ تَحْرُسُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.

Tirmizî, Fedâilü'l-Cihâd, 12.

 13

لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ

Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.

İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta', Akdıye, 31.

 14

لاَ يُؤْمِنُ أحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ

Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.

Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.

 15

اَلْمُسْلِمُ أخُو الْمُسْلِمِ لاَ يَظْلِمُهُ وَلاَ يُسْلِمُهُ مَنْ كَانَ فِي حَاجَةِ أخِيهِ كَانَ اللَّهُ فِي حَاجَتِهِ وَمَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً فَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُ بِهَا كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِمًا سَتَرَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır.  Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n  kusurunu) örter.

Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.

 16

لاَ تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلاَ تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا

İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.

Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu'l-Kıyâme, 56.

 17

اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ

Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.

Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.

 18

لاَ تَبَاغَضُوا وَلاَ تَحَاسَدُوا وَلاَ تَدَابَرُوا وَكُونُوا عِبَادَ اللَّهِ إخْوَانًا

وَلاَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أنْ يَهْجُرَ أخَاهُ فَوْقَ ثَلاَثِةِ اَيَّامٍ

Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah'ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.

Buhârî, Edeb, 57, 58.

 19

إنَّ الصِّدْقَ يَهْدِي إلَى الْبِرِّ وَ إنَّ الْبِرَّ يَهْدِي إلَى الْجَنَّةِ وَإنَّ الرَّجُلَ لَيَصْدُقُ حَتَّى يُكْتَبَ عِنْدَ اللَّهِ صِدِّيقًا وَ إنَّ الْكَذِبَ يَهْدِي إلَى الْفُجُورِ وَ إنَّ الْفُجُورَ يَهْدِي إلَى النَّارِ وَ إنَّ الرَّجُلَ لَيَـكْذِبُ حَتَّى يُكْتَبَ عِنْدَ اللَّهِ كَذَّابًا

Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.             

Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.

 20

لاَ تُمَارِ أخَاكَ وَلاَ تُمَازِحْهُ وَلاَ تَعِدْهُ مَوْعِدَةً فَتُخْلِفَهُ

(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.

Tirmizî, Birr, 58.

 21

تَبَسُّمُكَ فِي وَجْهِ أخِيكَ لَكَ صَدَقَةٌ وَأمْرُكَ بِالْمَعْرُوفِ وَ نَهْيُكَ عَنِ الْمُنْكَرِ صَدَقَةٌ وَإِرْشَادُكَ الرَّجُلَ فِي أرْضِ الضَّلاَلِ لَكَ صَدَقَةٌ وَإِمَاطَتُكَ الْحَجَرَ وَالشَّوْكَ وَالْعَظْمَ عَنِ الطَّرِيقِ لَكَ صَدَقَةٌ

(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.

Tirmizî, Birr, 36.

 22

إِنَّ اللَّهَ لاَ يَنْظُرُ إِلَى صُوَرِكُمْ وَأمْوَالِكُمْ وَلـكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأعْمَالِكُمْ

Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.

Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;

Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.

 23

رِضَى الرَّبِّ في رِضَى الْـوَالِدِ وَسَخَطُ الرَّبِّ في سَخَطِ الْـوَالِدِ

Allah'ın rızası, anne ve babanın rızasındadır.

Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.

Tirmizî, Birr, 3.

 24

ثَلاَثُ دَعَوَاتٍ يُسْتَجَابُ لَهُنَّ لاَ شَكَّ فِيهِنَّ:

دَعْوَةُ الْمَظْلُومِ، وَدَعْوَةُ الْمُسَافِرِ ، وَدَعْوَةُ الْوَالِدِ لِوَلَدِهِ

Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir:

Mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın evladına duası.

İbn Mâce, Dua, 11.

 25

مَا نَحَلَ وَالِدٌ وَلَدًا مِنْ نَحْلٍ أَفْضَلَ مِنْ أدَبٍ حَسَنٍ

Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir

hediye veremez.

Tirmizî, Birr, 33.

 26

  خِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ

Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.

Tirmizî, Radâ', 11; ‹bn Mâce, Nikâh, 50.

 27

لَيْس مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَنَا وَيُوَقِّرْ كَبِيرَنَا

Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı

göstermeyen bizden değildir.

Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.

 28

كَافِلُ الْيَتِيمِ لَهُ أوْ لِغَيْرِهِ أنَا وَ هُوَ كَهَاتَيْنِ فيِ الْجَنَّةِ وَأشَارَ بِالسَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى

Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: "Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız" buyurmuştur.

Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.

 29

اِجْتَنِبُوا السَّبْعَ  الْمُوبِقَاتِ قَالُوا يَا رَسُولَ للهِ وَمَا هُنَّ قَالَ: اَلشِّرْكُ بِاللَّهِ وَالسِّحْرُ وَ قَتْلُ النَّفْسِ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إلاَّ بِالْحَقِّ وَأكْلُ الرِّبَا وَأكْلُ مَالِ اْليَتِيمِ وَالتَّوَلِّي يَوْمَ الزَّحْفِ وَقَذْفُ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلاَتِ الْمُؤْمِنَاتِ

(İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah'a şirk koşmak, sihir, Allah'ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.

Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144.

 30

مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلاَ يُؤْذِ جَارَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أوْ لِيَصْمُتْ

Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.

Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75.

 31

مَا زَالَ جِبْرِيلُ يُوصِينِي بِالْجَارِ حَتَّى ظَنَنْتُ أنَّهُ سَيُوَرِّثُهُ

Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki;

ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.

Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141.

 32

اَلسَّاعِي عَلَى الأرْمَلَةِ وَالْمِسْكِينِ كَالْمُجَاهِدِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ

أوِ الْقَائِمِ اللَّيْلَ الصَّائِمِ النَّهَارَ

Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden

veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle

geçiren kimse gibidir.

Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41;

Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78.

 33

كُلُّ ابْنِ آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ

Her insan hata eder.

Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.

Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

 34

عَجَبًا لأمْرِ الْمُؤْمِنِ إِنَّ أمْرَهُ كُلَّهُ خَيْرٌ وَلَيْس ذَاكَ لأحَدٍ  إِلاَّ لِلْمُؤْمِنِ: إِنْ أصَابَتْهُ سَرَّاءُ شَـكَرَ فَـكَانَ خَيْرًا لَهُ وَإِنْ أصَابَتْهُ ضَرَّاءُ صَبَرَ فَـكَانَ خَيْرًا لَهُ

Mü'minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O'nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir  darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.

                  Müslim, Zühd, 64; Dârim", Rikâk, 61.

 35

مَنْ غَشَّـنَا فَلَيْس مِنَّا

Bizi aldatan bizden değildir.

Müslim, Îmân, 164.

 36

لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ

Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe) 

cennete giremezler.

Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.

 37

أعْطُوا الأجِيرَ أجْرَهُ قَبْلَ أنْ يَجِفَّ  عَرَقُهُ

İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz.

İbn Mâce, Ruhûn, 4.

 38

مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَغْرِسُ غَرْسًا أوْ يَزْرَعُ زَرْعًا فَيَـأكُلُ مِنْهُ

طَيْرٌ أوْ إِنْسَانٌ أوْ بَهِيمَةٌ إِلاَّ كَانَ لَهُ بِهِ صَدَقَةٌ

Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.

Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.

 39

إِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ

 وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ ألاَ وَهِيَ الْقَلْبُ

İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.

 40

اِتَّقُوا اللَّهَ رَبَّـكُمْ وَصَلُّوا خَمْسَـكُمْ وَصُومُوا شَهْرَكُمْ وَأدُّوا زَكَاةَ أمْوَالِكُمْ وَأطِيعُوا ذَاأمْرِكُمْ تَدْخُلُوا جَنَّةَ رَبِّـكُمْ

Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.

 

Durmak Yok....

CHP lideri Deniz Baykal, seçimlerden önce büyük konuşmuş ve "Başarılı olamazsam Rodos'a kadar yüzerim" demişti.

Halbuki atalarımız boş yere dememiş; "Büyük lokma ye büyük söz etme" diye... Edince de işte böyle herkesin diline sakız olunuyor...

Birbiri ardına üretilen Rodos esprilerine son katkıyı Leman dergisi yaptı. Baykal, Leman'a işte bu karikatür ile kapak oldu;




Note Dame de Paris ... Yorumsuz....

 

Tamburamin telleri Osman tamburaci

Futbol gönülle yönetilmez!
Biz bunu anlayamadık. Onun için Kalli’ye hep hak veriyorum. Bize kalsa;
‘Bu bizim evladımız…’
‘Bu çocuk para almadan yıllarca oynadı…’
‘Bu çocuk vaktiyle bize güzel günler yaşattı, vefa borcumuz var…’ diyerek kimseyle vedalaşamayız, kadro da olur kırk kişi!

Hem transfer yapacaksın, hem flaş isimler alacaksın hem kimseyi göndermeyeceksin!
Nerede görülmüş böyle çiftlik?
Helal olsun Kalli’ye az bile yaptı.
Okan da gitmeli, Hakan da gitmeli, miadı dolmuş konserve gibi şişmiş kimler varsa onlar da gitmeli!...
Galatasaray yenilenmeli.
Futbol; ‘aç, dinç, genç adam işi’ o kadar!
Kalli babasının hayrına mı yurt dışında günde üç idman yaptı… Beş maç oynadı.
Bütün takımı gördü, kararını verdi.
Giden gitti kalan sağlar takımın oldu.



Düdükçü Kalli
Kalli, Hasan Şaş’ın sırtına düdük bile attı! Ama Hasan’ı kadroda tuttu. Demek bir ışık gördü, Hasan’ın kalitesini fark etti… Ama Hasan hala kafayı değiştirmezse seneye o da gider.
Galatasaray’ın böyle kararlı bir hocaya ihtiyacı var.
74’lük Kalli onun için geldi.
Ayrıca;
Kalli bütün futbolcularına eşit davrandı, hepsine fırsat verdi. Göze giremeyenleri, laf dinlemeyenleri, maçayı sıkmayanları derhal gönderdi…
Hiçbir futbolcu diyemez ki; ‘Kalli benimle ilgilenmedi.’
Bunları defalarca yazdım, söyledim. Kalli herkese şans verdi şansını iyi kullanamayanları gönderdi. Feldkamp yerden göğe kadar haklı.

Gönderilenler için herkes gönlünce bir mazeret uydurabilir. Bunun karar mercii de Kalli’dir. O yolladı, mesele kapandı!
Kalli; Orkun’u mu yolladı?
Song’u mu yolladı?
Arda’yı mı yolladı?
Ama Arda da bu kafada gider kendini yenilemezse, koşmadan oynarsa, çok çalım atarsa, o da Kalli’nin kadrosunda olur ama oynayamaz!
Bu kadar net söylüyorum, çünkü Kalli’yi tanıyorum.
Sizler de biraz gerçekçi olun lütfen!
Hem şampiyon Galatasaray istiyorsunuz hem şampiyon yapmak için gelen adamın işine karışıyorsunuz!
Kendinizi bir an Kalli’nin yerine koyun ve 33 kişilik kadroyu 24’e bir indirin bakalım.
Sizin attıklarınıza da itiraz gelecek!
Kalli haklıdır az bile yapmıştır!
Daha yollaması gereken isimler vardır.
Madem ki yıllanmış Galatasaray’ın yerine yeni bir Galatasaray yaratılıyor, o zaman bu operasyonu yapan kişilere yardımcı olacaksınız!
Armudun sapı üzümün çöpü demeden başınıza getirdiğiniz hocanızın kararlarına saygılı olacaksınız!
Kalli haklıdır, daha gidecekler de olmalıdır!
Galatasaray yeniden yaratılırken lütfen kimse maydanoz olmasın!

Necati ve Hasan Kabze
İkisi de ipe un serdi. Hele Necati… Ona verilen imkan, ona verilen şans kimseye verilmedi ama Necati bunun hiç farkında olmadı! Durmadan laf ebeliği yaptı… Kral’dan fazla kralcı oldu, ayakları yere sağlam basmadı! Hep aykırı işler yaptı…
Adana’dan ilk geldiği günlerin yıllarca gerisine düştü!
Uyanık olun Galatasaraylılar uyanık!
Siz Avrupa şampiyonusunuz!
Necati ve Hasan Kabze hangi Avrupa şampiyonunun kadrosunda oynayabilir.
Takımınıza ihanet etmeyin!
Necati ve Hasan Kabze kafalarını hiç kullanmadı.
Galatasaray’ın zor durumda oluşunun kahramanları oldular. Dar imkanlar takımı bu kadrolara mahkum etti. Futbolcular da Galatasaray’da oynuyorum diyerek böbürlendi…
Gerçek o değildi!
Necati fırsatı elinden kaçırdı. Performansıyla Hakan Ağabey’ini geçeceği yerde ‘dümen suyuna’ girmeği yeğledi. Durumu idare etti!
Ümit Karan da geçtiğimiz senelerde Ankara’ya kiraya verilmedi mi?
Bunlar yaşandı.
Ancak;
Galatasaray’da hala hata devam ediyor.
37’lik Hakan Şükür dururken genç Necati ve 25’lik Hasan Kabze gönderiliyorsa bunda bir terslik var demektir ama kimse söyleyemiyor!

Florya Kurtlar Vadisi mi?
Galatasaray beş yıldır kötü yönetildiği, para bulamadığı için, Mevlana örneği oldu;
‘Ne olursan ol, yine bana gel!’çağrısıyla yönetildi.
Bu söz belki hayat düsturu olarak geçerli, ama futbol için sanmıyorum.
O zaman Mevlana da; ‘Futbol ömrü kısadır, safraları istemem’ diyebilirdi…
Giden ve geri gelenlere bakın, hayırları olmuş mu siz söyleyin;
Arif Erdem, Hakan Ünsal, Hakan Şükür, Okan Buruk…
Kaç maç oynadılar Allah aşkına?
İlk gelişlerinde yaptıkları için ‘ömrüm feda’ ama ikinci gelişlerinde gol bile atamadılar.
Florya Kurtlar Vadisi’ne döndü, şimdi temizleniyor…
Galatasaray kötü yönetildiği için bu hallere düştü.
Lütfen Kalli’ye yardımcı olun!
Her şeyin bir sırası var bekleyin…
Daha gidecekler var.

Yabancı forvet şart oldu
Forvetten Necati ve Hasan Kabze gidiyorsa demek mutlaka ama mutlaka bir yabancı golcü gelecek!
Bu şart.
Kalli bunu bilinçli yapıyor.
Geçende ‘Hakan Şükür artık maçları tamamlayacak güçte değil, tek Ümit Karan ile de olamaz’ demesi ve arkasından Necati ile Kabze’nin gönderilmesi beni doğruluyor.
Galatasaray’a bir yabancı golcü gelmezse işte o zaman yapılan bütün bu yeniliklere yazık olur!
Kalli doğruyu yapıyor, daha da keskin kararlı olmalı ve Galatasaray yeniden gençlerle yaratılmalı.

Orhan Ak ve Cihan’ın gidişini de sağır sultan bile biliyordu. Sürpriz olmadı!
Ben Kalli’ye güveniyorum.
Koşmayanı, ayakları yere sağlam basmayanı, söz dinlemeyeni, oy-nat-maz!
Boliç’i hatırlayın! O süperstar Boliç’i…
1992’de gelir gelmez Antep’e postalatmıştı!
Sonra o Boliç, Fener’e geldi…
Geldi de ne oldu?
Fenerbahçe hala bireysel beceriye prim veriyor ve çağdaş futbolu yakalayamıyor.
Kalli’yi tanıyın biraz!
Güzel işler yapacak. Bekleyin.
Ben çok umutluyum Galatasaray fırtına gibi esecek.

G.Saray'da şimdiye kadar gelip giden golcülerden hiçbirisi onun gibi olamadı.

Cumhuriyet gazetesinden Arif Kızılyalın'ın haberi Galatasaray ve millî takımın efsanevî oyuncusu Hakan Şükür'ün parkurunu fevkâlâde bir şekilde özetliyor.

Teknik direktör Karl Heinz Feldkamp 'ın Necati Ateş 'i sürpriz bir kararla gözden çıkarması, " G.Saray'da herkes gider Hakan kalır " tezini yeniden gündeme getirdi. 1990'lı yılların başından bu yana G.Saray'a gelen yerli - yabancı sayısız santrfor, Hakan Şükür'le beraber uzun süreli forma giyme şansı bulamadı. Sadece Arif Erdem 'le birlikte uzun yıllar oynayan Hakan Şükür, Kubilay Türkyılmaz 'dan Dean Saunders 'a, Adrian Knup 'tan, Adrian Ilie 'ye; Papin Mustafa 'dan Saffet Sancaklı 'ya onlarca " gol kralı " ünvanlı isimle forma giydi ancak başarısızlıkların tamamında giden hep diğer isimler oldu. 37 yaşındaki santrforun son kurbanları ise Adanaspor'dan Galatasaray'a gelip sayısız gol atan 27 yaşındaki Necati Ateş'le Çanakkale'den alınıp kritik gollere adını yazdıran Hasan Kabze ... G.Saray'a Bursaspor'dan Adnan Polat ve Yurdaşen Karahasan 'ın girişimleriyle gelen Hakan Şükür, kısa süren Torino ve 2.5 yıllık Inter maceraları dışında Sarı - Kırmızılı ekipte çalışan yerli - yabancı tüm teknik adamların vazgeçemediği isim oldu. Feldkamp'ın ısrarı sonucu G.Saray'daki ilk sezonunda forma giymeye başlayan Hakan Şükür, yaklaşık 13 sezonda en fazla forma giyen isim olarak da ön plana çıktı. Feldkamp'ın ardından Hollmann , Saftig , Souness , Fatih Terim , Lucescu ve Gerets 'in " değişilmezi " o lan Hakan Şükür'le en fazla forma giyen isim Arif Erdem'di. Son dönemlerde de Ümit Karan ve Necati Ateş'le uzun süre yan yana oynayan Hakan, son 2 sezondur kendisi için ortaya atılan jübile önerilerinin yanından bile geçmiyor.

'Biz gideriz...'

Geçen sezon G.Saray'da Hakan Şükür'le forma giyen 3 golcüden biri (adının açıklanmasını istememişti), " Benim yaşım 25-26 küsürlerde, Hakan ağabeyin 35'i aşmış ama hâlâ oynuyor. Ben önümüzdeki birkaç yıl oynayabileceğimi sanmıyorum. Biz gideriz, o kalır kimsenin başka bir beklentisi olmasın " demişti.


HAKAN'LA BİRLİKTE OYNAYANLAR

 1992 - 93: Torsten Gütschow, Mustafa Kocabey, Arif Erdem,

 1993 - 94: Kubilay Türkyılmaz, Mustafa Kocabey, Arif Erdem.

 1994 - 95: Saffet Sancaklı, Kubilay Türkyılmaz, Arif Erdem

 1995 - 96: Saffet Sancaklı, Kubilay Türkyılmaz, Dean Saunders, Arif Erdem.

 1996 - 97: Adrian Knup, Adrian İlie. Arif Erdem,

 1997 - 98: Adrian İlie, Arif Erdem,

 1998 - 99: Burak Akdiş, Arif Erdem,

 1999 - 00: Marcio, Arif Erdem.

 2003 - 04: Florin Bratu, Necati Ateş, Arif Erdem,

 2004 - 05: Ümit Karan, Necati Ateş, Hasan Kabze, Arif Erdem.

 2005 - 06: Ümit Karan, Necati Ateş, Hasan Kabze.

 2006 - 07: Ümit Karan, Necati Ateş, Hasan Kabze.

Necati, Hasan Kabze, Orhan ve Cihan'ýn gönderilmesini doðru buluyor musunuz?

Necati, Hasan Kabze, Orhan ve Cihan'ın gönderilmesini doğru buluyor musunuz?
Ankete katılmak için aşağıdaki linke tıklayınız

http://www.webaslan.com/anket/ankete_katil.php?frm_id=522



Motorlu taşıtların vergisi haftasonu da ödenecek

Gelir İdaresi Başkanlığı, Motorlu Taşıtlar Vergisi ikinci taksidinin ödenmesi için yığılmaların önlenmesi amacıyla Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa ve Kocaeli ili ve ilçe merkezlerindeki vergi dairelerinin haftasonu da açık olacağını bildirdi.

Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, motorlu taşıtlar vergisi ikinci taksidinin ödeme süresinin 31 Temmuz 2007 tarihinde sona ereceği bildirildi. Açıklamada, vergi dairelerindeki yığılmaların önlenmesi ve mükelleflere kolaylık sağlanması amacıyla; Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa ve Kocaeli il merkezlerindeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerinin 28-29 Temmuz 2007 tarihinde mesai saati sonuna kadar açık bulundurulacağı ifade edildi. İlçelerdeki vergi dairelerinin de haftasonu açık olacağı kaydedilen açıklamada, diğer il merkezleri ve ilçelerde, motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerinin de 28-29 Temmuz 2007 tarihlerinde açık bulundurulması konusunda vergi dairesi başkanları ve il defterdarlarının yetkili kılındığı kaydedildi.